Formatý : Ödev

Kodu : 0083 Sayfa : 55  Ýçindekiler : Yok Tablo : 11 Þekil : Yok Dipnot : Yok  Ekler : Yok Kaynakça : Var


I. SUÇLULUKTA KALITSAL, BEDENSEL VE ZÝHÝNSEL ETKENLER
Suçluluk olgusunu araþtýran uzmanlarýn bir bölümü kalýtsal, biyolojik ve fizyolojik nedenler üzerinde dururken, diðerleri duygusal, toplumsal ve yakýn çevre etkenlerine aðýrlýk vermiþlerdir.
Çocuk suçluluðunda kalýtýma gelen biyolojik etkenlerin egemen olduðunu ileri süren Lombroso, ilk kez “doðuþtan suçluluk” kavramýný ortaya atmýþ, ve suçlularýn bedenlerinde “stigmota” adýný verdiði kusurlarýn bulunduðunu varsaymýþtýr.
Kalýtým spermatozoit çekirdeðiyle babadan ve yumurta çekirdeðiyle anneden zigota gelen kromozonlardaki özelliklerin bir kuþaktan diðerine geçmesi olduðu halde her birimiz türe özgü kalýtýmýný yanýsýra bireysel kalýtýmý da taþýmaktayýz.
Ýnsanoðlu genler yoluyla deðiþmez bir kalýtýmsal yazgýya sahip olur. Bu “kalýtýmsal yazgý” bireyin gelecekteki davranýþ ve uyumunu olumlu ya da olumsuz biçimde etkileyebilecek önemli bir etkendir.
Çocuðun anne ve babasýndan almýþ olduðu bütün normal özellikler gibi kalýtsal hastalýklar da, genler aracýlýyla anne ve babadan geçirilir (Mangýr, 1987, s. 10)
Bilindiði gibi çocuðun bedensel ve ruhsal geliþmesine olumsuz etkisi olan nedenler, doðum öncesi ya da doðum sonrasý dönenlerin koþullarý tarafýndan belirlenir.
Burt çalýþmalarýnda her çocuðun ailesinde katýlým özellikleri gösteren, ayný zamanda suçluluða yönelten bir etki olarak karakteristik özellikleri incelemiþ ve bunlarý 4 grupta toplamýþtýr.
Kalýtsal Suçluluk Özellikleri :
1. Fizyolojik koþullar genel olarak epilepsi, tüberküloz, romatizma, hipertiroid gibi vakalarda doðan birçok hastalýk türlerini kapsar. bu koþullarda suçluluk arasýnda iliþki arandýðýnda, 100 suçlu akraba arasýnda 53 gibi yüksek bir oran (%53) bulunmuþtur.
2. Zihinsel koþullar zihinsel yetersizlik, ya da doðuþtan zeka geriliði gibi kalýtsal bir nedene baðlý olarak görülen durumlarý kapsar. 100 ailenin 35’inde rastlanan zihinsel yetersizliðin fizyolojik koþullara oranla daha düþük bir etki alanýna sahip olduðu dikkatimizi çeker.
3. Bu grupta belirli bilinçsizlik halleri, mizaca iliþkin eksiklikler, nörolojik ve psikolojik belirtileri kapsayan duygusal karýþýklýklar yer alýr. Bu koþullarýn suçlulukla iliþkisi diðer etkenlere göre daha yüksek %42 olarak bulunmuþtur.
4. Ýntihar, alkolizm, cinsel düzensizlikler, zor kullanma, zalimce davranýþlarýn yer aldýðý, ahlaka iliþkin bozukluklarý kapsayan, son grup ise en yüksek oraný oluþturur. 100 aileden 146 suçluluk vakasýnda rastlandýðý saptanmýþtýr.
Ýþte sözü edilen bu etkenler, suçla çocuk akrabalarý arasýnda rastlanan temel kalýtsal koþullardýr. Ancak kalýtsal etkenlerin hepsi suçluluk niteliðine sahip deðildir (Mangýr, 1987; s. 11)
Ailedeki saðlýksýz iliþkilerin sonuçlarý, yalnýzca çocuk suçluluðuna neden olmamaktadýr. Geçimsiz ve daðýlmýþ aileleri olan çocuklar çocuk suçluluðu ile birlikte akut, psikiyatrik bozukluklar, düþük okul baþarýsý, cinsel rolü oynamada yetersizlik, düþük özsaygý, arkadaþsýzlýk, gerilim, depresyon görülmektedir. Sosyoloji, psikoloji ve psikiyatri adamlarýnda yapýlan çalýþmalarýn ortak görüþü; boþanmýþ, ayrýlmýþ ve ölmüþ ana-babalarýn çocuklarýnýn daha uygunsuz davrandýklarý doðrultusundadýr. Ancak bu deðiþkenlerin çocuk suçluluðu ile doðrudan iliþkili olduðunu gösteren kesin bir istatiksel bulgu yoktur (Dr. Attar, 1993, s. 32).
Görüldüðü gibi ahlaka iliþkin bozukluklarýn suçluluða etkisi zihinsel, fizyolojik ve psikopatik etkenleri geçmekle kalmayýp hepsinin toplamýndan da büyük bir yüzdeye sahip bulunmaktadýr.
Bütün bunlarýn dýþýnda, çocuðun eðitimide ahlakça zayýf (immoral) ya da zihince geri (dull) ana babanýn evdeki kötü yönetimin etkisi olduðu kadar, kendisine kalýtým yoluyla geçen zihni ve ahlaki geriliðine de etkisi olmaktadýr.

 

Not : Daha fazla bilgi edinmek isterseniz lütfen Ýletiþim sayfasýndan irtibat kurunuz.